Professional Audio
Professional voice users face challenges and the first step in dealing with these challenges is to take a detailed health and voice use history. Often the voice artist can easily identify what the problem is, but in some cases the complaints and the conditions causing them may not be clearly identified. Sometimes performance anxiety, combined with the stress of the illness, can make the performer reluctant to share their problems openly. The close relationship between the artist and the vocal doctor and vocal coach, and the fact that they know the artist in all aspects, will often be the most important support in overcoming this problem.
Profesyonel ses kullanıcıları, akut veya kronik ses sorunlarının üstesinden gelmeye çalışırken doğru hikaye anlatımından büyük ölçüde yararlanır. Profesyonel bir ses kullanıcısı ile sürekli ilişkisi olan bir ses doktoru kesinlikle avantajlıdır. Ses sorunu ile ilgili detaylar, kişinin ses eğitimi geçmişi, ses kullanım sıklığı ve kalitesi, ses ısınma egzersizleri, alışkanlıkları, kişisel ve aile sağlık geçmişinin detaylı incelenmesi ve maruz kaldığı ses risklerinin anlaşılması ile ilgili bilgiler toplanır.
Ses problemi kısa bir süredir var ise, yakın zamanda yapılan bir ses eğitmeni değişikliği ya da repertuara yeni bir şarkının eklenmesi problemin nedeni olabilir. Ses problemine eşlik eden diğer semptomlar da çok dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Örneğin akut larenjit geçiren bir hastada burunda mukus artışı, baş ağrısı, kas ağrıları ve yorgunluk olup olmadığı incelenmelidir. Ses sorunu nedeniyle ses doktoruna giden bir sanatçıya farenjit, bulantı, kusma ya da ishal ile ilgili sorular sormak anlamsız gelebilir. Bu konuların, etkili ses üretimi için gerekli duruşu destekleyen kas-iskelet sistemi için ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde, bu soruların önemi ortaya çıkmaktadır.
Mide içeriğinin ses üreten mekanizmalarla doğrudan teması anlamına gelen laringofaringeal reflüye özellikle dikkat edilmelidir. Toplumdaki yaygın inanış reflünün sadece ağızdaki acı tat olduğu yönünde olsa da aslında sessiz reflü birçok bireyi etkilemektedir. Baharatlı yiyecekler tüketen ve domates bazlı soslar kullanan kişilerde bu durum daha sık görülmektedir. Reflü tanısı, hastaya herhangi bir rahatsızlık vermeden, (videolaringoskopi) gibi rutin ses değerlendirme ekipmanları kullanılarak konulabilir. Reflünün ses kalitesi üzerindeki etkileri de klinik çalışmalarla objektif olarak gösterilmiştir (H OÄuz, et al. Journal of Voice). Reflünün pek çok belirtisi olmakla birlikte, ses profesyonellerinde özellikle gördüğümüz belirtiler sabahları daha belirgin olan ses kısıklığı ve uzayan ses ısınma süreleridir.
Birçok endokrin sorun, özellikle adet dönemi anomalileri ve gebelik , kişinin ses performansını etkileyebilir. Oral kontraseptiflerin ses üzerindeki etkisi uzun yıllardır bilinmektedir. Yüksek progesteron içerikli preparatların kadın sesinin erkeksi bir tona doğru derinleşmesine neden olduğu bildirilmiştir. Yaygın olarak kullanılan oral kontraseptiflerdeki östrojen ve progesteron oranlarının çok dengeli olmasına rağmen, kullanıcıların %5'i hala ses sorunları bildirmektedir. Bu nedenle, kadın sanatçılarda bu durum göz ardı edilmemelidir.
Similarly, while almost any drug can affect the voice, certain groups of drugs have a much more significant effect on the voice. For example, some types of medication used to treat hypertension can thicken or dry secretions or cause chronic dry cough. Trauma to the vocal cords due to repeated coughing or inadequate secretion can lead to treatment-resistant oedema of the vocal cords.
I wish you a healthy voice.